Avukattaki Banka Kredi Borcunu Taksitlendirme

Faizi ile masraflarını kabullenerek geri ödemek üzere almış olduğunuz banka borçları yani kredi ödemeleri kişinin çeşitli sebepleri ile birlikte ödenemez duruma gelebilir.  Bu durum kişilerden kaynaklanan sebeplerdir. Bu durum itibariyle bankada nasıl bir işlem başlar, hangi aşamalardan geçer bunlara daha önceki yazılarımızda değinmiştik.

Yine de kısaca üzerinden geçilmesi gerekirse bankaya olan kredi taksitlerinizin son ödeme gününden itibaren ödeyememe durumu gerçekleştiğinde bankalar çeşitli iletişim kanallarını kullanarak kişiye borcun vadesinin geçtiğini, ödenmesi  gerektiğini ve faizi ile masrafın artacağını kişilere bildirirler. Kişi sürekli mesajlar yoluyla ve telefonla aramayla neredeyse taciz edilir bir noktaya ulaşır. Bu kısır döngü yasal süreç için geçirilecek zamanın dolmasına kadar tekrarlanır. Sonuçta banka kişiyle anlaşma yoluna giderek borcun ifasını talep ederler. Ancak son ödeme tarihinden itibaren 90 gün geçmesi ile bankalar müşterisinden umudunu keser ve yasal yollara başvurma yolunu istemeden seçerler.

Bankalar alacakların tahsili için yasal zemini takip etmek üzere vekalet verdikleri avukatları görevlendirirler. Avukatlar borçlu tüketiciye ait borç dosyasını aldıktan sonra bu noktadan itibaren ilk önce yine borçlu kişiyle iletişim yolunu seçerler. Bankacılık dili ile kişiyi deyim yerindeyse korkutarak, baskı altına alarak hemen ödenmesi için baskı kurmaya başlarlar

Kredi borçlarında yasal sürecin başlaması ile borçlu için zorlu bir  etap başlar. İcra Müdürlüğünden gelen tebligat ile verilen süre içerisinde borcun ifası istenir ve kredi borcuna eklenen faiz ve vekalet masrafları ile birlikte artan borç ödenemeyecek noktaya ulaşabilir. Bu durumda kişi borcu ödemez ise ilk etapta kişi çalışıyorsa ve düzenli bir maaşı bulunuyorsa icra maaşına konulmaktadır. Maaşa konulan haciz ile kişinin maaşının dörte biri kesintiye uğrar ve borcuna kesilir. Olan borcun ödenmesi zamanla uzar ve faizleri ile birlikte bitirilmesi gecikebilir. Eğer bu borçtan önce kişinin maaşına haciz konulmuşsa bu durumda icra borcu sıraya girer ve bir önceki borcun bitirilmesi beklenir.

Bir diğer şık ise borçlunun adına  kayıtlı olan taşınmaz gayrimenkuller ve taşıtlar üzerine konulan rehinler ile yapılır. Taşınmazların gerekli yasal prosedürün başlamasından sonra rehinli mala belirlenen bedel üzerinden açık artırma ile satış gerçekleşir. Zaman alan bu satış sonrası kişinin borcu ve masrafların ödenmesi sağlanırken artan miktardaki para ise kişiye iade edilir. Fakat yine bu durum yine borçlu olan kişinin maddi ve manevi zararları eşliğinde son bulmuş olur.

Borçlu Dosyası Avukata Verildiyse Ne Yapmalı?

Banka borçlarından dolayı dosyası avukatlara teslim eden kişilerin en merak ettikleri hususlardan birisi nasıl bir durum ile karşılaşacaklarıdır. Endişelenecek bir durum söz konusu olsa da tüketicinin dosyası, borç unsurları ile birlikte avukatlar aracılığıyla kişiye ulaştırılır ve İcralık olan borçların sonuçları hakkında kısa bilgi verilerek ödeme yapılması konusunda yönlendirilirler. Bazı durumlarda kişinin ödeme yapması için taahhüt vermesini talep ederler. Bu durumda özellikle belirtmek isterim ki kişiye borcun süre belirtilerek  ödeyeceğim diye taahhüt vermeniz sonucu bu süre içinde borcunuzu ifa etmezseniz sizin için hapis yolu görünebilir. Yani bu noktada taahhüt vermek zorunda değilsiniz. Ödeyemeyeceğiniz bir yükümlülüğün altına ikinci kez imza atmayın.

Eğer borcu ödeme umudunuz, maddi olarak bir beklentiniz bulunuyorsa burada yapmanız gereken avukatla anlaşma yoluna gitmenizdir. Sonuçta bankalar ve vekaletti temsilcileri borcun ödenmesini beklerler. Kimseyi zor durumda bırakmak istemezler ya da kredi yasaklı durumuna getirmek istemezler. Bu onlarında kaybı olduğu gibi kendileri için olumsuz bir durum oluşturur.

Genel olarak alacaklılar temsilcileri çözüm yolunu tercih etmektedirler. Bu çözüm yollarından birisi avukatı ya da bankayı ikna etmeniz ile borçlarınızın yapılandırılması, yeni bir ödeme planı ile taze bir başlangıç yapılması her taraf için en olumlu yol olacaktır.

Borçlu Adına Kayıtla Taşınmaz Bulunmuyorsa

Üzerinize kayıtlı bir taşınmaz ya da taşıtınız yoksa, çalışmıyor ve düzenli bir geliriniz bulunmuyorsa bu durumda sizin eliniz biraz daha güçlüdür diyebiliriz. Çünkü hangi yasal süreçte bulunursa bulunsun alacaklılar hiç bir şekilde alacağını tahsil edemez duruma geldikleri için onlar için de en mantıklı yol karşılıklı bir çözüm anlayışı olacaktır. Aynı zamanda kişinin başka bankalara olan borçları, maaşına konulan önceki hacizler de hesaba girildiğinde avukatın elinde tahsilini sağlayacak bir kaynak bulunmayacaktır. Bu da borçlunun elini güçlü tutar.

Ev Eşyalarında Haciz

Borçlu olan kişinin evinde yaşam standartlarını bozacak şekildeki eşya hacizlerinin önüne geçilmiş durumda. Yani  ev halkının yaşamını idame ettirmekle zorunlu olduğu ev eşyalarına haciz konulamıyor. Ancak bir evde iki televizyon varsa ya da iki buzdolabı varsa sadece bunların birisine haciz konulabilir. Kişinin ev eşyası dışında maddi değeri büyük olan altın, mücevher, gümüş gibi madenler ile bankalarda bulunan hesaplarındaki paralara haciz uygulaması yapılabiliyor.

Hayatta kişinin  başına neler gelebileceği belirsizliğini korurken, yine ekonomik belirsizlikler nedeniyle altına imzalarımızı attığımız yükümlülükleri yerine getirmek zamanla imkansız bir hâl alabilir. Hayatın gerçekleri arasındaki avukatlara düşen kredi borçları hakkında sorularınız bulunuyorsa aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz. En kısa zamanda cevap verilecektir.