Garanti bankasi kredi karti aidat karari
Garanti bankasi kredi karti aidat karari

Kullanımımıza açılan kredi kartlarından,  her finans kuruluşlarında olduğu gibi Garanti Bankası’da kredi aidatı yada üyelik ücreti adı altında ücret kesilebilmektedir. Bu ücretlerin bir kısmını alabilmeniz mümkün. Ancak 3 Ekim 2014 tarihinde çıkarılan yasa bu kesintiler yasal hale getirildi. Bu tarihten önceki son 10 yıllık aidat ücretlerini alabilmeniz için bu kesintilerin yapıldığına dair kart ekstreleri bulunması ya da kesildiğine dair dayanak belgelerinizin bulunması gerekmektedir. Ekstrelerle birlikte ikametinizin bulunduğu Kaymakamlık Hakem Heyetine başvurarak sonucunu beklemeniz ve çıkan sonuca göre hareket etmelisiniz.

Dosya Masrafını Geri Alma konulu makalemizde ayrıntılı olarak belirttiğimiz gibi kredi kartı aidatında da aynı iş ve işlemler, aynı süreçten geçmektedir.

Aşağıda Garanti Bankası kredi kartı aidatı ile ilgili gerçek karar bulunmaktadır. Çıkan kararlar şikayet eden ve şikayet edilene tebligat yolu ile tebliğ edilmektedir. Şikayet eden kişi belirttiği adresinde bulunmadığı takdirde PTT posta görevlileri tebligat zarflarını mahalle muhtarlıklarına teslim etmektedir. Bu teslimin yapıldığını dair her ne kadar kapıya not asılmış olsa da; başvuru sahibi vatandaşlar bu tebligatlardan haberi olmuyor. Bunun sebeplerinden birisi ise başvuru sonucu alınan kararın biraz zaman alması. Bu durumda başvuru yaptığınız Tüketici Heyeti bürosuna başvurunuzla ilgili bilgi almakta fayda olacaktır.

Garanti Bankası Kredi Kartı Aidatı Tüketici Hakem Heyeti Karar Örneği

Olayın Özeti: Tüketici, T.Garanti Bankası A.Ş‘nin (404300********….) No’lu kredi kartı hamili olduğunu, kendisine 2011-2014 işlem tarihli hesap ekstresinde toplam 43.75 TL yıllık üyelik aidatı talep edildiğini ve hesabından kesildiğini beyan ile şikayette bulunarak, yasal olmayan ve kendisinden haksızca kesilen  bu mesnetsiz ücretin iadesini arz ve talep etmektedir.

Şikayet Edilenin Savunmasının Özeti:

İlgili firmadan 09.06.2014 tarihli yazımızla savunma istenmiş, İlgili firma savunmasında; Yargıtay’ın son içtihatları ile kredi kartlarından üyelik bedeli/aidat alınmasının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir. Ayrıca”5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Uyarınca Kredi Kartı Üyelik Bedeli Şikayetçiye bildirilmiş ve şikayetçi bu bedelli itirazda bulunmayarak kabul etmiştir. Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik’in 18. maddesi ile sözleşmede yapılacak değişikliklerin kart hamiline hesap özeti ile en az oniki punto harfler kullanılarak bildirileceği, bu değişikliklerin bildirimin ait olduğu son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği, bildirimin ait olduğu son ödeme tarihinden sonra kartın kullanılmaya devam edilmesi halinde sözleşmede oluşan değişikliklerin kabul edildiği hüküm altına alınmıştır.Bu yasal düzenlemeler ışığında 5464 sayılı Kanun’un 11. Maddesi ile kart hamillerinin son ödeme tarihinden itibaren 10 gün içerisinde kart çıkaran kuruluşlara itirazda bulunmaları gerektiğini aksi halde itiraz edilmeyen hesap özetinin kesinleşeceği ve Yönetmeliğin 18. Maddesine uygun olarak yapılan değişikliğin bildirilmesinden sonra kartın kullanılmaya devam edilmesi halinde sözleşmelerde değişiklerin kabul edilmiş sayılacağı tartışmasızdır.Yukarıda arz edildiği üzere haksız ve hukuka aykırı şikayetin reddine karar verilmesini arz ve talep ederiz”denilmektedir.

İnceleme ve Gerekçe:

Tüketicinin dosyası incelenmiş ve bankanın, Kredi Kartı Aidatı adı altında tüketiciden ücret talep etme hakkı olmadığı, bankanın vadesiz hesap açarak para akışından ve komisyon ücretlerinden zaten menfaat temin ettiği, ayrıca 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. Maddesinde ifadesini bulan düzenlemeye aykırıdır. Genellikle son zamanlarda banka vb. kuruluşların aynı şekilde hesap işletim bedeli yada yıllık kredi kartı aidatı adı altında mudi ve müşterilerden çok farklı biçim ve miktarlarda ücret almaya başladıkları toplumumuzda öne çıkmış işlemler haline gelmiştir.Kaldı ki alınan ücretin verilen hizmetin karşılığını bulduğu veya hizmete göre makul, hak ve nesafete uygun olduğu tartışmalıdır.Ayrıca 6502 Sayılı Yasanın 6/1 maddesi, tüketici ile müzakere edilmeden herhangi bir konunun sözleşmede yer almasını haksız şart olarak düzenlemiştir. Yine Kanunun 6. Maddesi gereğince Bakanlık tarafından çıkarılmış olan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik’in “Haksız Şart” başlıklı 5. Maddesinde “Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.” Hükmüne yer verilmektedir. Bu bağlamda, tüketici akitlerinde yer alan haksız akit şartlarına Avrupa Birliği direktifi de tarafların pazarlık gücünün eşit olmamasıyla değil, mal ve hizmetleri üreten yada tedarik eden kişinin tüketiciye nazaran sahip olduğu yüksek ekonomik gücü kötüye kullanması ile ilgilenmiştir. Söz konusu direktifte bir akit şartının taraflarca münferiden müzakere edilmiş olduğu hallerde de eğer akdin genel olarak değerlendirilmesi neticesinde o şartın önceden formüle edilmiş standart bir şart olduğu anlaşılıyorsa, bu şart haksız olarak nitelendirilerek yasaklanması yoluna gidilmiştir. Denildiğinden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:

Tüketicinin talebinin  KABULÜNE,

1- Yıllık Kart Aidatı adı altında tüketiciden haksız olarak alınan 43,75 TL’nin  şikayet edilen tarafından tüketiciye iade edilmesine,

2-6502 Sayılı Kanunun 70. Maddesine göre bu dosya için yapılan 27.00 TL  tebligat ücretinin şikayet edilen tarafından ödenmesine, şikayet edilenden işbu 27,00 TL‘nin 6183 sayılı yasa uyarınca tahsili için karar örneğinin şikayet edilenin bulunduğu yerdeki Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğüne tebliğine, ödendiğine ilişkin alındı belgesi veya muhasebe işlem fişinin  aslının veya noter onaylı örneğinin …… Hakem Heyeti Başkanlığına iletilmesine

İtirazı kabil olmak üzere karar verildi.

NOT: 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 70.  Maddesinin 3. fıkrası uyarınca taraflar, Hakem Heyeti kararlarına karşı, tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Tüketici Hakem Heyetinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler.

Konu hakkındaki sorularınızı aşağıda bulunan yorumlar bölümünden sorabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir