Received 331952767407210
received 331952767407210

 2019 yılı hem ulusal açıdan, hem de uluslararası alanda birçok yeni olaya gebe olan ve küresel karışıklıkların devam edeceği bir yıl gibi görünüyor. Doğal olarak ekonomik göstergeler de bu küresel karışıklıklardan etkilenecek. Özellikle faiz gibi hassas parametreler bu karışıklıklardan etkilenmeme gibi bir lükse sahip değil. Yine de 2019 yılında neler olabileceğini kimse kestirebilecek yetiye sahip değil.

    Dünyada oluşan siyasal ya da toplumsal olaylar çok hızlı bir şekilde ekonomiyi de etkiler. Özellikle küreselleşmenin bu boyutlarında ulusal ekonominin dünyada ki kargaşadan etkilenmeyeceğini söylemek hayalperestlik olur. Her ne kadar merkez bankası ve diğer siyasi otoriteler özellikle para politikaları açısından bir istikrar sağlamanın yolunu arasalar da ekonomi gibi kırılgan bir olgunun toplumsal diğer olaylardan etkilenmeyeceğini söyleyemeyiz. Çünkü ekonominin bu boyutta küreselleşmesinden kaynaklı olarak dünyanın geri kalanının bizi hiç etkilemediğini söylemek en iyi niyetle saflık olur.

    Ekonomik ya da siyasi kurum ve kuruluşlar daha önceki istatiksel verilere dayanarak yapmış olduğu tahmin ve hedefleri sürekli değiştirirken ekonomik göstergelerin de ne kadar kırılgan olacağını anlayabiliyoruz. Özellikle büyüme oranları, faizler, döviz kurları ve diğer ekonomik göstergeler üzerine yapılan tahminlerin ve hedeflerin sürekli değişmesi bunun en büyük göstergesi. Bu tahminler bile günden güne değişirken 2019 yılında ki ekonomik göstergelerin ne olacağını tahmin etmek neredeyse imkansız. Buna rağmen daha önce ki yıllarda oluşan ekonomik hareketlere bakarak bir şeyler söylemek mümkün.

    2020 yılında faizlerin düşmesi ya da bir istikrar sağlanması siyasi hareketlere ve askeri operasyonlara sıkı sıkıya bağlıdır. Fakat ülkemiz açısından 2019 yılının oldukça hareketli geçecek olduğunu az çok kestirebiliyoruz. Özellikle yapılacak askeri operasyonlar konuşulurken, bir yandan da yıl içerisinde yapılacak olan seçimler ülke gündeminin yoğun olacağının işaretini veriyor. Siyasi ve askeri açıdan yoğun gündem ise devletin ekonomik göstergelerine olan güvensizliği beraberinde getirecektir. Faizlerin ve diğer ekonomik göstergelerin ülke gündemine sıkı sıkıya bağlı olması 2020 yılında ekonomik göstergelerde bir belirsizliğe yol açacak ve güveni oldukça aşağılara çekecektir. Tabi ki bu aynı zamanda uygulanacak olan para politikalarına da bağlıdır.

YouTube video

2019 Yılında Konut Kredisi Faizleri

    Özellikle 2017 yılının Temmuz ayında yaşanan olaylar bütün ekonomik unsurları kötü etkileyerek ülke içerisinde ki ekonomik göstergeleri olumsuz bir yönde seyir etmesine neden oldu. Cumhurbaşkanının faizlerin düşürülmesi ile ilgili yaptığı açıklamalarda sonra düşmesine rağmen bugün hala son 6 yılın en yüksek konut kredisi faizleri bulunuyor. Psikolojik sınır olarak belirlenen %1 faiz oranları özel bankalarca zaten çoktan aşılmış durumda. Fakat devlet bankalarının konut kredisi alanında %0,96 ya da %0,97 civarlarında olması özel bankalar için de bir nevi baskılayan bir unsur oldu. Türkiye içerisinde yapılan saldırılar, ülkenin dünya gündemine taşınmasına neden olacak operasyonları hem dövizi, hem de kredi faizlerini oldukça fazla etkiledi.

Bu dalgalanmaların sonunda %1,90’ı aşan konut kredisi faizlerinde ki yükselme 2019 yılında da devam edecek gibi. Kısa dönemde herhangi bir istikrar durumu da tahmin edilemediğinden, rahatlıkla konut kredi faizlerinin 1,80’in altına düşmeyeceğini söyleyebiliriz. Muhtemelen konut kredisi faizlerinin %2,30’a kadar çıkabilme olasılığı da hiç düşük değil.

2019 Yılında Taşıt Kredisi Faizleri

    Çekilen kredilerde ki faiz oranları kredi türlerine göre bir paralellik gösterir. Bu nedenle konut kredisi yükselirken taşıt kredisinin düşeceğini söylemek ekstra bir durum yok ise hayalperestliktir. Bu nedenle 2019 yılı için araç faizlerinin yükselmeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Fakat otomotiv sektörü bu faiz oranlarına tepki olarak bir takım hamleler de yapacaktır. Bu da tüketicileri rahatlatacak önemli bir unsur olacak. Özellikle faizleri ve vergileri absorbe edecek hamleler yapılması hem otomotiv sektörünü darboğazdan kurtaracak, hem de faizlerin hissedilen kısmını biraz gizleyecektir.

    Kısaca özetlemek gerekirse 2019 yılında taşıt kredisi faizleri artmasına rağmen bu tüketicileri o kadar zorlamayacaktır. Çünkü hissedilen faiz oranı, gerçek faiz oranından daha düşük olacaktır.

2020 yılında İhtiyaç Kredisi Faizleri

    İhtiyaç kredisi faizlerinde düzenli bir faizden bahsetmek pek mümkün değil. Çünkü bankalar politikaları gereği kişilere özgü faiz oranı uygular. Bireylerin üzerine olan mal varlığı, gelir durumu, ödeme alışkanlığı, bankalarla çalışma süresi, adına açılmış icra dosyası gibi bütün kriterler değerlendirilir. Bu kriterler krediniz için faiz oranlarını da belirliyor. İhtiyaç kredileri ile ilgili genel faizler ise merkez bankasının politikalarına bağlı olarak değişiklik gösterir.

    Merkez bankasının tam olarak nasıl bir para politikası izleyeceğini şimdiden kestirmek zor. Fakat yabancı yatırımları ülkeye çekebilmek için faizleri düşürülebileceği tahmin edilebilir. Fakat faizlerin düşürülmesi de beraberinde başka ekonomik sıkıntıları getireceği için bunun için kesin bir şey söyleyemeyiz. Çünkü faiz oranlarını düşürmek her zaman enflasyonu tetikler.

2020 Yılında Dolar Ne Olacak?

    Hem Türkiye’nin uluslararası konumundan, hem de ABD’nin şuan için istikrarsız kararlarından dolayı doların düşme beklentisi yok. Düşse bile en fazla 5,30 bantlarında kalacaktır. Doların 2019 yılında yükselmesi beklentisi düşmesinden daha fazla.

Doların yükselmesinin sebepleri sadece Türkiye’nin iç meseleleri ile ilgili değil, küresel olarak da birçok etken var. Tüm Dünya’da petrol fiyatlarının yükselmesi bunun en büyük nedenlerinden biridir.

Merkez bankasının özellikle seçim dönemlerinde iktidarın da baskısı ile faizleri ya da doları düşürmek için yapacağı hamleler daha sonra daha büyük ekonomik sıkıntılara yol açacaktır. Bir diğer önemli konu da belirli dönemlerde TL mevduatlarına sunmuş olduğu cazip teşvikler artık sona erdi. Artık doların yükselmesini örtüleyecek pek fazla kaynak ve parametre kalmadı.

2020 Yılında Euro Ne Olacak?

    2018 yılı hem siyasi, hem askeri, hem coğrafi, hem de bunlara bağlı olarak ekonomik açıdan oldukça zor ve sıkıntılı bir süreç oldu. Doğal olarak da 2018 yılında TL dünyanın en fazla değer kaybeden parası oldu. Bu nedenle 2019 yılı TL açısından ne olacağı merak edilen bir yıl olacak.

TL’nin Euro karşısında değer kaybetmesi, Euro’nun değerlendiği anlamına gelmiyor. Sadece TL’den daha az değer kaybettiği anlamına geliyor. Çünkü Avrupa Birliği ekonomik açıdan çoktan çatırdamaya başladı. Özellikle Yunanistan krizinden sonra Avrupa Birliği artık ekonomik çöküş belirtilerini saklayamıyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin birlikten çıkmak için ya da katılmak için yapılan referandumlarda hem Birliğin aleyhine çıkması bunun en büyük göstergelerinden biri. Bu nedenle Euro’nun Türkiye’de ki durumu oldukça zor tahmin edilir bir hale sokuyor.

2019 yılında Euro’nun tam olarak ne olacağı tabi ki imkansıza yakın. Ama istatiksel olarak bir analiz yapabilir, geçmiş yıllarda ki Euro hareketlerini baz alarak matematiksel bir sonuç çıkarabiliriz. Tabi ki birçok farklı hesaplama yöntemi, çok fazla örneklem algoritması var. Bu nedenle bulunacak sonuçlar birbiri ile uyumlu olmayabilir ve sağlıklı bir sonuç olmayabilir. Çünkü daha önce de bahsettiğimiz gibi Euro’nun hareketlerini etkileyecek sayısız farklı parametre var. Hesap uzmanlarının yapmış olduğu bir takım analize göre Euro 2019 yılında 7 ile 8 lira arasında değişecek.

7 Comments

  1. Acil olarak halkın bankalardaki kredi borçlarının sıfırlanması gerekiyor millet kan ağlıyor borçlar sıfırlanır ekonomiye faydası olur
    Aksi halde hem halk hem bankalar çıkmaza girecek

    1. Olur yarin borclari silerim ben.sen git cekebildigin kadar cek krediyi.sonrada silinsin borclar.iyi fikir bende cekecem krediyi.nasil olsa birclari sifirlayacan sen.belese kazaniruz borclar silinince.boyle dunya varsa beraber gidek

  2. Kardesim ben onu bunu bilmem devketin banlalari faizi sifirin altina ddusurmesi lazim bizim bu milletin adamina bu yakışmaz zaten devletimiz iicin vergimizi veriyoruz.

  3. Bankaların faizleri düşmediği sürede piyasada ne konut satışı nede araç satışı olur sadece fırsatçılara peşkeş çekilir budurumda piyasa çökmekten kurtulma şansı sıfır acilen kredi faizleri düşürülmeli fırsatçılardan kurtulmak lazım çünkü hiç çalışmadan fırsatçıların parası katlanıyor ama esnaf bitiyo acil çözüm lazım

  4. Krizi fırsata çeviren özel bankalar köşeyi döndü cumhurbaşkanına suç bulunuyor hsksizda sayilmazlar özel sektörün kredi verme faiz özgürlüklerine dur demeleri bir sınır koymaları lazım gerekirse çoğu kapatılsın yada düzgün oranlar kullansın lar bu be aynı parayi biri 1.90 dan biri 2.90 dan veriyor yok artık ya tefeciler bile şaşı olur heralde bunu fırsata çeviren zengin insanlardan var diyoki 1.90 dan alamazsin zaten 2.90 da çok gel ben aynı parayi aynı vadede 2.59 dan vereyim garibim lazımda seviniyor alıyor ya bu ne karmakarışıklık belli puana kadar belli vadeye kadar standart olsa bari yok herkes tutturduguna oldukça yazık vatanıma da insanına da ekonomisine de …

  5. matematik diyebirşey var millet, devlet krediyi sıfıra öekemez çünki devlet zaten battı, çalışmayın etmeyin ev almaya bakın siz, alayınız sadece kendini düşünüyor, yukardaki mesajların tamamı sadece kendi çıkarını düşünen yozlaşmış bir toplumun diyeceği şeyler, beter olacağız ama akıllanmayacağız…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir